7 Kasım 2012 Çarşamba

Irvın D. YALOM - Nietzsche Ağladığında


19. yüzyıl Viyana'sında baş döndüren bir edebiyat ve psikoloji harmanı. "Ümit kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır." diyor bay Nietzsche. Ümitsizlik üzerine inşa edilen romanda
belki de en can alıcı cümledir.
  Olaylar herkesi kendine hayran bırakan Slome ( Nietzsche'nin arkadaşı aynı zamanda sevdiği aynı zamanda nefret beslediği aynı zamanda aşık olduğu ve aynı zamanda kırbacı olan bir kadın. ) 'nin geleceğini çok parlak gördüğü Nietzsche'ye yardım etmek istemesi ile başlıyor. Bu yüzden dönemin en iyi teşhis dehası olan aynı zamanda psikanalizin ilk kurucularından olan Breuer'e gidiyor. Breuer ise böyle ümitsiz ve tanımadığı biri ile asla uğraşmayacağı halde Slome'nin cazibesi karşısında bu teklifi kabul ediyor.
  Birçok konuyu da içerisinde barındıran Nietzsche Ağladığında sizi iç dünyanızda geziye çıkarabilecek ve aynı zamanda kendinizi sorgulayarak sizi bazı cevaplara götürebilecek bir roman.


Altını Çizerim;

"Hakikate ne kadar dayanabilirim?"    sf 127

"Yalnızlık, hastalıkların üreyebileceği en uygun ortamdır."     sf 129

"Hiç kimsenin bir şeyi sırf başka birisi için yapmadığını göreceksiniz. İnsanın bütün eylemleri kendisine yöneliktir, bütün hizmetleri kendisine hizmettir, bütün sevgisi kendisini sevmesindendir. Bu yorum sizi şaşırttı mı? Belki de sevdiğiniz insanları düşünmektesiniz. Ama daha derinlere inin, snundasevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz: Siz bu sevginin içinizde yarattığı duyguları seviyorsunuz! Siz arzuyu seviyorsunuz, arzu edilen şeyi değil."    sf 137-138

"Birçok konuda olduğu gibi bu konuda da erdemleriniz ayağınıza dolanıyor. Siz de alay etmeyi öğrenmelisiniz! Bu çok sağlıklı bir yoldur."    sf 261

"Bastırılmış hınç, insanı hasta eder."    sf 261

"Güven içinde yaşamaktır tehlikeli olan."    sf 274

"Arzu edilenden çok arzu etmeye aşığızdır."    sf 280

"İnsan güzel bir tenin altındaki çirkinliği görmemek için gözlerini kör etmeden bir kadını sevemez; derinin altında kan, damarlar, yağ, sümük, dışkı; bu fizyolojik iğrençlikleri görmez. Aşık insan kendi gözlerini çıkarmalı, gerçeklerden ödün vermelidir. Benim için ise böyle bir gerçek dışı yaşam, yaşarken ölmek demektir."    sf 298

"Biriyle tam bir ilişki kurabilmen için önce kendinle ilişki kurabilmelisin. Eğer kendi yallnızlığımızı kucaklayamazsak, inzivaya karşı kalkan olarak başka birini kullanırız. Yalnızca bir kartal gibi yaşayabilen insan, kimsenin kendisini seyretmesine ihtiyaç duymadan başka birine sevgisini verebilir: yalnızca o zaman o insan bir başkasının büyümesi ve gelişmesiyle ilgilenebilir."    sf 342

"Hakikatın ne kadarına dayanabilirsin?"    sf 344

"Sizin bencillik dediğiniz şey özellikle affedilebilir bir şeydir, çünkü şuanda bunu benimle paylaşacak kadar düşünüyorsunuz beni."    sf 367



                                                                                                                       8/10